‘Babam Geldiğinde Dolapta Saklanırdım’: Şans Olsaydı Yarışmacı Yaren Katarsis’te Hayat Hikayesini Anlattı!
‘Kısmetse Olur Aşkın Gücü’ programıyla üne kavuşan Yaren Dağ, sunuculuğunu Gökhan Çınar’ın yaptığı Katarsis programına konuk oldu. Çocukluğunu, gençliğini ve program sürecini anlatan Yaren, yaşadığı zorlukları tüm çıplaklığıyla anlattı.
Kısmetse Olur Aşkın Güç programından tanıdığımız Yaren Dağ, Gökhan Çınar’ın sunumuyla YouTube’da yayınlanan Katarsis X-TRA programına konuk oldu.
Popo estetiği, lüks yaşama merakı, karmaşası ve entrikalarıyla tanıdığımız Yaren, öyle biri olmadığını göstermek için programa katılarak hayatını ilk kez bizlere anlattı.
Hepimizin merak ettiği, özellikle de çocukluğuna dair anlattıklarıyla Yaren’in hayat hikayesine bir göz atalım…
Gökhan Çınar’ın “Hayatını izlemek nasıl bir duygu?” Soruya şu şekilde cevap verdi:
“Elbette ortaklıklar var ama sen nasıl bir insansın? Orada bulduğumuz sen nasıl bir insandın?
“Meteliksiz olmayı çok iyi biliyorum. Dış görünüşüme bakanlar ‘Ee, dışarıda uyumuş olmalısın’ diyorlar ama benim de aslında sokakta kaldığım, sokakta uyuduğum zamanlar oldu. O günleri biliyorum. Bir ailem yoktu. Çok zordu.”
Hemşireliğe devam edip etmeyeceği sorulduğunda, “Elbette devam edeceğim. Bu programa girdiğimde patronlarım inisiyatif aldı. ‘Git hedefine ulaş, geri döndüğünde işin burada’ dediler. Bana bu fırsatı sağladıkları için kendilerine teşekkür ediyorum.
Bir gün ünlü olacağı hayaliyle yaşadı. “Şarkı söyleyemiyorum, sesim güzel değil. Dans edemiyorum, yeteneğim yok. Bunu yapabilirim” diyen Yaren, programa kısmen ünlü olmak için katıldığını itiraf etti.
Ancak Yaren amacına ulaşamadı. Programdan sonra eski erkek arkadaşıyla tekrar görüşmeye başladı. Hala buluşmaya devam ediyorlar.
Şimdi sıra en can alıcı soruya geliyor: “Programda gerçek bir ilişkiniz var mıydı?”
“Peki, ‘içeri girdiğime sevindim’ mi diyorsun?” “Söylemezdim, girmemeyi tercih ederdim ama pişman değilim” dedi.
Çocukluğundan beri ünlü olma hayalini şöyle anlattı: “Kendine güveni olmayan bir çocuktum. Kapı çalınsa açamıyordum, hala da açıyorum. Her zaman dizi izlerdim ve popüler olmak isterdim. Kızlar orada. Ben de ‘Göreceksin, bir gün ünlü olacağım, herkes beni tanıyacak’ derdim.” dedi.
“Dört kişilik bir aileydik. Biraz huzursuzdu. Çocukluğumun huzursuzluğunu hatırlıyorum. Kalp çarpıntısı, korku… Babam çok sinirli, gergin, disiplinli, katı bir insandı. Yani evi çevirirdi. Masada tuzluk olmadığı için masa ters dönerdi, saat 18:00’de gelirdi, evde beklerdim ‘Bugün ne kavgası olacak?’ diyor.”
“Bir dolabımız vardı, içine girerdim. Ablamla annemin önüne çok atlardık. O da önümüze atlardı. Günlerimiz böyle geçiyordu. Bazen birbirimizi koruyorduk. Kız kardeşim de gidiyordu. Benden çok daha fazlası sayesinde. Dış dünyaya karşı da çok güzel günlerimiz oldu. Her yaz süper otellere tatile giderdik. “Çok iyi bir aileydik, dışa dönük. Misafire hoş geldin demediğim için dayak yiyordum.”
“Babam ben 19 yaşıma kadar ‘seni seviyorum’ demedi. Hastalığa yakalanınca anladı. İşte o zaman ‘seni seviyorum’ demenin yanlış olmadığını, ‘seni seviyorum’ demenin yanlış olmadığını anladı. göster ve karşısındakini şımartmasın.”
Babasının rahatsızlığı sırasında, “Annemle nöbetleşe uyuyorduk, ölecek mi diye bekliyorduk. Sürekli kontrol ediyorduk. Bir gün ben uyurken bilincini kaybediyordu ve annem uyandı.” Yanına gittim, farklı bir isimle seslendim ve ‘Hoş geldiniz’ dedim. ‘Burada her zaman böcekler vardır’ dedi. Ambulans çağırdık..” açıkladı.
“Babam öldükten sonra borçlara gömüldük. Maddi sıkıntılar başladı. Üniversite son sınıftaydım. Babamın hastalığı sırasında yeme bozukluğum vardı. Kilom üç haneliydi. daha da özgüvenim arttı. Arabamı sattım. Her işte çalıştım. Sonra ameliyat oldum.”
“Babam öldükten sonra bir akrabam dışarı çıktığım için bana yalan beyanlarla iftira attı. Güya beni kurtarmaya çalışıyordu. Herkesin gözü önünde meydanda beni dövdü. Kimse yardım etmedi. Ben de önüne atladım. Arabalar beni kurtarmaya çalıştı ama kimse durmadı.”
“O dönemde bir kız arkadaşımın yanında kalıyordum. Tartışma sonucu oda arkadaşım bana kafa attı. Burnum çatladı. Hala yaptırmadım. O gün başka bir arkadaşım beni kurtardı. Ama nereye kadar? böyle gidebilir mi?”
Öfke kontrolü sorunları, yeme bozuklukları, travmalar… Yaren aslında hayatta güçlü kalabilmek için kendi içinde yarattığı karakteri bize gösterdi…
Programın tamamını buradan izleyebilirsiniz ?
Peki siz bu bahis hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yorumlarda buluşalım…